Özet : CGV Arthouse salonlarında! Süreyya bir İstanbul delikanlısıdır. Eyüp’te doğmuş, Zeytinburnu’nda büyümüştür. Cağaloğlu’nda matbaada çalışmış sonra kendini Yeşilçam’da bulmuştur. Beşiktaşlıdır. Çok sevdiği dayısı onu Beşiktaşlı yaptığında henüz 8 yaşındadır. Semt takımlarında kalecilik yapar. 1970’li yıllarda Beşiktaş zor dönemler yaşarken Süreyya da hayatının en zorlu dönemini yaşar. Kendisi bunu: “Böyle bir hayat işte, yaşadığımız şeyler hep acı dolu” diye tarif eder. Futbolcu olarak formasını giymeyi hayal etmediği Beşiktaş’a malzemeci olarak girmeyi hayal eder. Bu hayalinin peşinden koşar. Sonrası malum, Güzel Adam Süreyya…
Güzel İnsan Süreyya belgeseli, sinema tarihinde muhtemelen bir ilki gerçekleştirmiş; bir takımın futbolcusunu değil de malzemecisini, basit bir emekçisini merkezine oturtmuş. Beşiktaş’a da bu yakışırdı doğrusu. Bir Beşiktaşlı olarak gururlandım bu belgeseli izlerken. Ama belgeseli izlemek için Beşiktaşlı olmak şart değil. 37 yıl içinde futbolun ne kadar değiştiğini, ne kadar büyük yoksunluklardan nasıl büyük paraların döndüğü bir endüstriye dönüştüğünü izlemek için de gidilir bu belgesele. ❤❤